28 Kasım 2010 Pazar

Kış Aylarında Beslenme

Havaların soğuduğu şu günlerde beslenmemizi ilgilendiren 2 önemli durumla karşı karşıyayız;

1. Grip-Nezle gibi hastalıklar

Havaların soğuması, kapalı-havasız mekanlarda geçirilen zamanın artmasıyla mikropları birbirimizle daha çok paylaşır ve bağışıklık sistemimizin zayıflamasıyla daha çok hastalanır hale gelmekteyiz.

Antioksidan özellik gösteren C vitamini yanında A ve E vitaminini de yeteri kadar almak gerekir.C vitamini kaynaklarımız; Turunçgiller başta olmak üzere meyveler ve maydanoz, roka gibi yeşil sebzeler başta olmak üzere sebzelerdir.

Çay, kahve yerine özellikle su tercih etmeniz veya taze meyve suları tüketmeniz bağışıklık sisteminizi güçlendirir

2. Vücut ağırlığımız artması--Kilo almak


Havaların soğumasıyla hareketlerimizde gelişen azalma, metabolizma hızımızın azalması ve soğuk havalarda vücudun ısıtılması için artan enerji gereksinmesini şekerli gıdalardan karşılama eğilimimizle vücut ağırlığımız artmaya başlar.

Yağlı ve şekerli gıdaların tüketimini azaltın.

Ara öğünlerinize dikkat edin, mutlaka meyve ya da yağsız tahıllardan birini tüketerek ara öğün yapın

Yeteri kadar---2 litre---su için.


Günde yarım saat kadar fiziksel aktivite yapmaya çalışın, aktif olun.

Günde en az 5 porsiyon sebze-meyve tüketin

Ihlamur, kuşburnu, ekinezya gibi bitki çaylarından tüketin.

Sağlıklı günler dilerim.

8 Kasım 2010 Pazartesi

Kilo Almak

Kişinin çok zayıf olması özellikle besin tüketimindeki yetersizlikten ileri geliyorsa önemli sağlık sorunlarına neden olabilir.
Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için besin öğeleri ve enerji gereksinmesinin eksiksiz şekilde karşılanması gerekir. Besin tüketimiyle ilgili bir yetersizlik vücudun savunma sistemini de olumsuz etkileyerek hastalıklara açık olmanıza neden olacaktır. Oluşan vitamin ve mineral yeterszlikleri halsizlik ve yorgunluğa neden olur. Yağ tabakasının az olmasını vücudun kendini soğuktan korumasını engeller.

Peki kilo almak için ne yapmalısınız?

Günlük enerji alımınızı arttırmalısınız, ancak bu artış temelde yağlı gıdaların artışı şeklinde değil dengeli bir biçimde olmalıdır. Diyetin yağ oranının çok yükselmesi sağlıksız yağlanmaya neden olarak kalp-damar hastalıklarını riskini arttıracaktır.

Enerji açısından daha yoğun besinleri tüketin, böylece daha küçük miktarda daha fazla enerji alırsınız, örneğin ara öğünlerinize kuru meyveleri eklemek, fındık-fıstık-ceviz gibi yağlı tohumlardan aşırıya kaçmayacak şekilde tüketmek size yardımcı olabilir. Ara öğünde tüketmek üzere yanınızda, elinizin altında alternatif besinler bulundurun. Böylece onlara ulaşmanız kolay olsun. Akşam yemeğinden sonra ara öğün tüketmeye çalışın, meyveli süt, hafif bir sütlü tatlı keyifli bir seçenek olacaktır.

Ana öğünlerinizde tükettiğininz miktarları inceleyin, ana öğün tüketiminiz miktar açısından yetersizse ana öğünlerinizi arttırın örneğin akşam yemeğinizi tek seferde tüketemiyorsanız bir miktar ara verdikten sonra öğününüzü tamamlayın.Erken bir akşam yemeği yiyerek öğün sayınızı arttırabilir, yatmadan bir öğün daha tüketp kilo almanızı destekleyebilirsiniz.

Yemeklerle beraber sıvı tüketimeniz de besin alımınızı azaltabilir sıvı tüketimini aralara kaydırmanız, sıvı olarak ayran, meyve suyu, meyveli süt gibi enerjisi yoğun içecekleri tüketmeniz de yararlı olacaktır.

Ruh halimiz, yemek yediğimiz ortam da besin tüketimimizi etkiler. Yemek seçiminde renkli ve secdiğiniz besinleri tercih edin, renkli sofra aksesuarları kullanın, yemek yeme esnasında rahat olun ve sizi rahatsız edecek ortamlardan, kişilerden ve sohbetlerden kaçının. Sevdiğiniz bir arkadaşınızla, keyifli bir sohbet eşliğinde daha iyi besin tüketirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim.